22 Haziran 2015 Pazartesi

“İmam Hatipler İhtiyaçtır"


Geçtiğimiz günlerde düzenlenen 53. Olağan Genel Kurulu’nda İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) Genel Başkan`lığına seçilen Halit Bekiroğlu, ulkehaber.com`un sorularını yanıtladı.




“NİTELİKLİ YENİLİK”İ ESAS ALACAĞIZ
G: Öncelikle hayırlı olsun diyelim, yeni başkan seçildiniz. Yeni başkanlık sürecinde ne gibi misyonlar üstleneceksiniz? Ne gibi yenilikler yapacaksınız?
H: Öncelikle bu mülakatınız için teşekkür ediyorum. Konuşacağımız hususlar hem Ülke Haber için hem de imam hatip camiası için inşallah faydalı olur. Ülke Haber’in ağırlıklı olarak gençlere ve hanımlara yönelik haber yapması bizi çok memnun etti. İmam hatiplerin belli bir misyonu zaten var. Malum olduğu üzere İmam Hatip okulları, çocuklarımızın ve gençlerimizin din eğitimine yönelik faaliyet gösteren okulladır. Bu misyonu daha nitelikli bir şekilde devam ettireceğiz.
İmam Hatip misyonunu devam ettirirken yenilikler de katmaya çalışıyoruz. “Zamanın ruhu”ndan bahsediyoruz. Hz.Ali çocuklarına şu nasihati yapıyor: “Çocuklarınızı kendi döneminize göre değil, onların yaşadığı döneme göre yetiştirin.” Dolayısıyla biz bu dönemin ruhuna, şartlarına yönelik yenilikler yaparak bu misyonu daha ileri noktalara taşımaya çalışıyoruz. Bunu genel kurulumuz öncesinde ve sonrasında ciddi bir şekilde uygulamaya başladık.
Öncelikle kadromuzda önemli oranda yenilik yaptık. Yönetim kurulumuzda %50 civarında yenilenme söz konusu oldu. Eski arkadaşlarımızın çok büyük katkıları ve emekleri oldu fakat bizim artık yeni insanlara ve gençlere yol açmamız gerekiyordu ki onlar kendi dönemlerinin ruhunu daha iyi yansıtabilsinler. Bir de 11. kurultayımızı “nitelikli yenilik” temasıyla düzenledik. Dolayısıyla imam hatipli öğrencilerimizin kalitesini nasıl arttırabiliriz ve bunun için neler yapabiliriz gayreti içinde olmaya çalışacağız.
“İMAM HATİPLİLER DAHA ETKİN HALE GELECEK”
G: Geçmiş dönemlere baktığımızda, imam hatip mezunlarının devletin birçok bölümünde siyasi anlamda başrolü oynadığını görüyoruz, en büyük örneği Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Peki, yeni mezunlarda bu tarz misyonlarda görev alabilecek, daha ileriye taşıyabilecek arkadaşlarımızı ve mezunlarımızı görebiliyor musunuz? Geleceğe nasıl bakıyorsunuz?
H: Bahsettiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız imam hatip mezunu ve aynı zamanda ÖNDER Derneğimizin de üyesi. Çok sayıda siyasetçi de imam hatip mezunu ama sadece siyaset alanında değil; bürokraside, iş hayatında, sosyal hayatta, kültürel hayatta ve hatta sporda imam hatip mezunu olan etkili insanlar var. Ama günümüzde siyaset biraz daha ön plana çıktığı için daha çok siyaseti konuşuyoruz. Burada imam hatiplilerin bir karakteristik özelliğinden bahsetmem lazım; İmam hatip okullarındaki öğrencilerin sosyal ve toplumsal tarafı çok daha güçlü. Bence imam hatip mezunlarının siyasette bu kadar etkili olmalarının bir sebebi de budur. Bu konuyla ilgili ciddi akademik çalışmalar da var. Ona dayanarak bunu söylüyorum, nitekim bizim gözlemlerimiz de bu yönde.
Biz akademik başarıyı çok önemsemekle beraber öğrencilerimize sadece akademik başarı merkezli bakmak istemiyoruz. Bir öğrencimiz akademik anlamda başarı gösterir, bir öğrencimiz sporda başarı gösterir, diğeri sanatta başarı gösterir, diğeri sosyal faaliyetlerde başarı gösterir. Ama şunu önemsiyoruz; her bir öğrencimiz başarılı olsun, başarı duygusunu yaşasın istiyoruz. Bu yönüyle imam hatipler, sosyal ve toplumsal tarafı etkili olan okullardır. Öğrencilerimizin bundan sonraki dönemlerde sadece Türkiye değil, ülkemiz dışında da imam hatipli gençlerimizin daha etkili olacağını düşünüyorum.
Ama şunu belirtmem lazım, imam hatip öğrencileriyle ilgili bir kesinti yaşandı. 28 Şubat sürecinden bu yana imam hatip öğrencileri çok sağlıklı bir şekilde eğitim hayatına ve sonraki yaşama yönelemediler ama bundan sonra yeni imam hatiplilerin hem ülkemizde hem de diğer coğrafyalarda iz bırakacak işlere imza atacaklarına inanıyorum.
“İMAM HATİPLER İHTİYAÇTIR”
G: Hazır yeri gelmişken sorayım, imam hatipliler misyonlarını tamamladığına dair eleştiriler yapılıyor. Siz misyonu tamamladığını düşünüyor musunuz? Bu eleştirilere karşı düşünceleriniz nelerdir?
H: İmam hatiplilerin ihtiyaç olup olmadığı sorusuna cevap verirsek bu soruya da cevap vermiş oluruz. Son dönemlerde biraz da oryantalist bakış açısıyla dışarıdan, İslam dünyasının gelişimine yönelik bir yaklaşım olarak söyleniyor bence. Bu daha mikro ölçekte, Türkiye’de imam hatipliler için dillendiriliyor. İmam hatipler bu ülke insanının en temel ihtiyacı olan din eğitiminde ortaya çıktığı için, misyonunu tamamlamaları da mümkün değildir.
İhtiyaç meselesini biraz daha açalım; özellikle Cumhuriyetle beraber insanlarımızın kendi çocuklarına din eğitimini verme zorluğu sebebiyle imam hatipler ortaya çıktı. Yani bu ülke Müslüman bir ülke, bu ülkenin insanı da Müslüman ve kendi çocuklarının da İslam’ı bilmesini, anlamasını istiyor. Din eğitimini almasını istiyor, ama aynı zamanda kendi çocuğunun iş hayatına da katılmasını istiyor, başarılı olmasını istiyor, meslek sahibi olmasını istiyor. İmam hatiplerin avantajı şu; İmam hatipler hem din eğitimi veriyor, hem de meslek edinmeye yönelik eğitim veriyor.
Dolayısıyla Türkiye’de insanların ihtiyaç duyduğu bir alan. İhtiyaç olduğu için de misyonu tamamlaması gibi bir şey söz konusu değil. Modern dönemde kapitalistleşmeyle birlikte insanlarımızın çok fazla bireyselleşmesi, aşırı tüketici toplum olmamız ve bencilleşmemiz vs. tüm bunları hesaba kattığımızda imam hatipli öğrencilerde bahsettiğim fedakârlığa dayalı sosyal ve toplumsal vurgu, ailelerimizin, gençlerimizin de ihtiyaç duyduğu bir durumdur.

“TOPLUMUMUZA EN UYGUN ÖĞRENİM MODELİ İMAM HATİPLERDİR”
G:Siz Marmara Üniversitesi mezunusunuz,  Marmara Üniversitesi’ndeki imam hatip mezunu olan öğrencilerin farkını görebiliyor musunuz?
H: Dediğim gibi 28 Şubat’tan dolayı ciddi bir kesinti var. Şuanda Marmara Üniversitesine imam hatip mezunu olarak gelen öğrenci sayısı bizim dönemimize göre daha az. İmam hatipli öğrenciler iyi diğerleri kötü diye asla düşünemeyiz. İmam hatiplilerin diğer öğrencilere göre avantajı var, hem bahsettiğimiz ahlak ve din eğitimini veriyor hem de normal eğitim için gerekli olan sosyal, sayısal vs. bütün bilgileri veriyor. Bunun için imam hatip modelinin bizim topluma çok daha uygun bir model olduğunu düşünüyorum. Üniversitede imam hatip okuyan öğrenciyle imam hatip okumayan öğrenci arasında elbette bir miktar fark oluyor. Diğer öğrencilerimizi ayrıştırmadan şunu söyleyebiliriz ki imam hatipliler, toplumumuzun örf ve adetlerine, kültürüne, medeniyet kodlarına daha yakın bir yerde duruyor.
“ARTIŞ DEĞİL, HAK İADESİ OLMUŞTUR”
G: Şuan imam hatip okullarının hızlı artışına yönelik eleştiriler oluyor. Siz bu artışı çok görüyor musunuz, yeterli mi yoksa eksik mi? Daha da üstüne katılması gerekiyor mu sizce?
H: Siz medya alanıyla ilgileniyorsunuz, iyi bilirsiniz ki eleştiride olumsuzluklar, olumlu duruma göre medyada daha fazla ön plana çıkar. Ama aslında az önce de konuştuğumuz gibi ihtiyaç söz konusu olduğu için insanlar çocuklarını isteyerek gönderiyor imam hatiplere. Hem din eğitimi için hem de ahlak bakımından ihtiyaç duydukları için. Yani tamamen ihtiyaçtan kaynaklanan bir durumla karşı karşıyayız.
Dolayısıyla, çok fazla imam hatip var demenin bir anlamı yok. Şöyle bir istatistik paylaşayım; Sanılıyor ki imam hatipler çoğaldı şu oldu bu oldu, doğru son 3-4 yılda imam hatiplerin sayısı diğer yıllara nispeten hızlı arttı. Ama 28 Şubat’tan bugüne kadar da çok ciddi bir kesinti vardı. Bunu hesaba kattığınızda ve dönüp 28 Şubat öncesindeki oranla kıyasladığınızda bugün, daha yeni imam hatip öğrencilerimizin sayısı 28 Şubat’tan öncesinin oranına ulaşmış durumda. O zaman yüzde 10-12 civarlarındaydı şimdi yine yaklaşık aynı oranlarda değişiyor. Dolayısıyla burada, abartılı bir artış söz konusu değil, tam tersine bir hak iadesi söz konusudur. Özetle, imam hatiplilerin önü kesilmişti, şimdi 28 Şubat öncesinin oranına dönmüş olduk.
“İMAM HATİP MEZUNU ÇOK BAŞARILI İŞ ADAMI OLABİLİR”
G: İmam hatip mezunlarının Türkiye ekonomisindeki kalkındırmaya yönelik finansal başarısını nasıl görüyorsunuz?
H: Bu sorunuza iş adamı kimliğimle cevap vereyim. İmam hatip mezunuyum, tarih bölümünden mezun oldum ama dış ticaretle uğraşıyorum. Çok sayıda ülkeyle ticaretimiz var. İhracat-ithalat faaliyetleri yapıyoruz. Türkiye’mizin gıda üzerine önemli bazı markalarının yurtdışında temsilciliğini, distribütörlüğünü yürütüyor, ülkemizi ekonomik anlamda da dışarıda temsil etmiş oluyoruz. Demek ki bir imam hatipli iş adamı da olabilir, finansla ilgili kendi ülkesinde katkıda da bulunabilir, âlim de olabilir, sporcu da olabilir ve sanatçı da olabilir. Biz de bunu söylemeye çalışıyoruz ama ülkede siyaset daha belirgin olduğu için imam hatip mezunlarının sadece siyasetçi tarafı daha bir ön plana çıkıyor. Aksine iş hayatında da, ekonomik hayatta da ve diğer alanlarda da aktif imam hatipliler var.
G:Öncelikle sorularımıza içten ve samimi bir şekilde cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim, benim unuttuğum ve sizin söylemek istedikleriniz var mı?

H: Ben de çok teşekkür ederim, haber anlayışınız gayet güzel. Umarım gençlere ve bayanlara yönelik, ülkemizde özellikle kültürel, sanatsal, sportif çalışmalara daha fazla katkıda bulunursunuz.
(Bu röportaj Ülkehaber'de yayınlanmıştır)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder